GÜNLÜK HADİSLER BLOĞUM

RABBİM! OKUMAYI ANLAMAYI AMEL ETMEYİ NASİP EYLE AMİN! (SADİYKA)

14 Ocak 2007

HASTALIK HAKKINDA

Ebu said el- hudri (r.a) ile Ebu Hureyre (r.a) dan rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.v) buyurmuşlardır ki:Müsluman bir kimseye, bir diken batmasına varıncaya kadar zorluk, hastalık,üzüntü, keder, eziyet ve tasadan bir şey başına gelirse, bunlardan dolayı Allah onun gunahlarından bir kısmını örtup siler.

07 Aralık 2006

Cemaate temiz gelinir:

"İmamlarınızın ardında namaz kılacağınız zaman temizliğinizi güzel yapın. İmamın arkasında namaz kılanın temizliğinin kötü olması okuyan (o adam)'ın okuyuşunu yanıltır, güçleştirir."

câmiye girince salât ü selâm:

"Sizden biriniz mescide (câmiye) girince peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ü selâm etsin ve

(Allâhümme iftah lî ebvâbe rahmetike)

Yâ Allah! Bana rahmetinin kapılarını aç, desin. Mescidden çıkınca da:

(Allâhümme es elüke min fadlike)

Yâ Allah! Ben senin fazl u kereminden ihsân buyurmanı istiyorum, desin"

Alkamî diyor ki:

Bu hadîs-i şerîfe göre mescide girerken ve çıkarken bu emr-i Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ittibâ mendubdur. Girerken rahmetin, çıkarken fazlın tahsis buyurulması şundandır. Zîra Mescide giren kimse Cenâb-ı Hakk'ın rızâsına yaklaştıran ona vesîle olan ibâdetle iştigal ediyor. Ona münasip olan rahmeti zikretmektir, çıktığı zaman ise yeryüzünde Allah'ın rızkını arayacaktır. O halde ona münasip olan da Cenâb-ı Hakk'ın fazlını zikretmektir.

Ebu Davud, İbn-i Mace

Cemaate vakarlı adımlarla gelmek:

"Namazın ikâmetine başlanır yahut vakti yaklaşırsa siz ona koşarak gelmeyin, ona yürüyerek gelin. Sekîneti (vakarı) iltizam edin de (imama) yetiştiğiniz rek'atları onunla kılın, yetişemediklerinizi de imamın selâm vermesinden sonra tamamlayın."

Namaz hakkında Allah'tan korkun:

"Namaz hakkında Allah'tan korkun! Namaz hakkında Allah'tan korkun! Namaz hakkında Allah'tan korkun! Sağ elinizin mâlik olduğu şeyler yani köleler, cariyeler, hizmetçiler vesâire hakkında Allah'tan korkun! Şu iki zayıf hakkında da Allah'tan korkun! Kimsesiz, fakir, dul kadınlar ve yetim çocuklar."

Buhari

15 Eylül 2006

FETVA VERME (BİLGİSİZCE)

Kim bilgisizliğine, ehliyetsizliğine rağmen fetvâ verirse gökteki ve yerdeki melekler ona lanet eder."
Tirmizî

İLİM ÖĞRETEN GULER YUZLU OLMALI

"İlim öğretin; fakut uns ve şiddet göstermeyin! Zira güler yüzlü muallim sert olandan hayırlıdır.?

İLMİ KOLAYCA ÖĞRENMEYE ÇALIŞMA

"İnsanlara muhtaç oldukları faydalı ilimleri öğretin. Fakat bu babda kolaylık gösterin, güçlük göstermeyin, m üjdeleyin, ürkütmeyin; nefret ettirmeyin, herhangi biriniz öfkelendiği vakit sükut etsin."
Buhârî

DİNİ ANLAMAK

"Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kı lar. yani onu dinin inceliklerinden nasibli eder. Yahut İslâm Hukuku?nda bilgili yapar."

05 Ağustos 2006

Amelsiz âlimin hali:

"İnsanlara hayır öğretip de kendisini, kendi kusurunu unutan ilim adamı , tıpkı halkı ışıklandırdığı halde kendisini yakıp bitiren kandil gibidtir."
Taberânî

Faydalı ilim taleb etmek:

"Allah?tan faydalı ilim isteyin; menfaat vermeyecek bilgiden Allah?a sığının!"
İbn Mâce

Faydalı ilim taleb etmek:

"Ey Allahım! Fayda vermeyecek ilimden, Dergâh-ı izzetine yü kselmeyecek; kabul edilmeyecek amelden, dinlemeyecek; icâbetine iktiran etmeyecek duâdan sana sığınırım."
Ahmed b. Hanbel

CENNETLİKLER HAKKINDA

Suheyb radıyallahu anh?den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
?Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara:
- Size vermemi istediğiniz bir şey var mı? diye soracak. Onlar:
- Yâ Rabbî! Yüzlerimizi ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadın mı, daha ne isteyelim, diyecekler.
İşte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak. Onlara verilen en güzel ve en değerli şey Rablerine bakmak olacaktır.?
Müslim, Îmân 297. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru?l-Kur?ân 11

CENNETLİKLER HAKKINDA

Suheyb radıyallahu anh?den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
?Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara:
- Size vermemi istediğiniz bir şey var mı? diye soracak. Onlar:
- Yâ Rabbî! Yüzlerimizi ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadın mı, daha ne isteyelim, diyecekler.
İşte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak. Onlara verilen en güzel ve en değerli şey Rablerine bakmak olacaktır.?
Müslim, Îmân 297. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru?l-Kur?ân 11

CENNETLİKLER HAKKINDA

Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ?dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
?Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak, hiç hastalanmayacaksınız; hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz.?
Müslim, Cennet 22. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru?l-Kur?ân 41

CENNETLİKLER

Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ?dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
?Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak, hiç hastalanmayacaksınız; hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz.?
Müslim, Cennet 22. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru?l-Kur?ân 41

CENNETLİKLER

Yine Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh?den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
?Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köşklerde oturanları, aralarındaki derece farkı sebebiyle, sizin sabaha karşı doğu veya batı tarafında, gökyüzünün uzak bir noktasında batmak üzere olan parlak ve iri bir yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir.? Bunun üzerine ashâb-ı kirâm:
- Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
- ?Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah?a yemin ederim ki, o yerler, Allah?a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır.?
Buhârî, Bed'ü'l-halk 8; Müslim, Cennet 11
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. İnsanlar dünyadaki imanlarına, ibadetlerine ve yapacakları iyi işlere (amel-i sâlihe) göre âhirette üstün dereceler elde edeceklerdir.
2. Mü?minler dinlerini yaşamak için ellerinden geleni yaparlarsa, cennette peygamberlere verilen derecelere benzer üstün dereceler kazanabilirler.

ORUÇ BORCU OLARAK ÖLEN KİMSELER HAKKINDA

Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse, oruç borcuyla ölürse, yakını onun yerine orucunu tutar.”
Buhârî, Savm 42; Müslim, Sıyâm 153. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 40, Eymân 21
Hadisten Öğrendiklerimiz 1. Bir müslüman oruç borcuyla vefat etmişse, yakın akrabaları onun bu borcunu mutlaka kapatmalıdır.
2. Bazı âlimlere göre, ölen kimsenin tutamadığı oruçları en yakın akrabaları tutabilir. Bazı âlimlere göre ise, tutulamayan her oruç yerine bir fidye vermelidir.

ALLAH'U TEALA' NIN AFETMİYECEKLERİ KİMSELER

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azâb vardır:
Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.”
Müslim, Îmân 172. Ayrıca bk. Tirmizî, Cennet 25; Nesâî, Zekât 75,77

HELAL YİYİP İÇME

1855. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ temizdir; sadece temiz olanları kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlerine neyi emrettiyse mü’minlere de onu emretmiştir. Cenâb-ı Hak Peygamberlere:
‘Ey peygamberler! Temiz ve helâl olan şeylerden yiyin, iyi ve faydalı işler yapın!’ buyurmuştur. Mü’minlere de:
‘Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin’ buyurmuştur.”
Resûl-i Ekrem daha sonra şunları söyledi:
“Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!”
Müslim, Zekât 65. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 3
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Müslümanın kazancı temiz olmalıdır. Dolayısıyla hem kendi hem aile fertleri helâl gıda ile beslenmelidir.
2. Onun Allah yolunda sarfedeceği para da temiz bir şekilde kazanılmış olmalıdır. Haram yollardan kazanılan paranın hayrı olmaz.
3. Bir insanın duasının kabul edilebilmesi için helâl gıda ile beslenmesi şarttır. Haram ile beslenenin duası kabul olmaz.

ALLAH-A KAVUŞMA (ÖLÜM)

1852.Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kim Allah’a kavuşmak isterse, Allah da ona kavuşmak ister. Kim Allah’a kavuşmak istemezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez” buyurdu. Bunun üzerine ben:
- Yâ Resûlallah! Ölümü sevmediği için mi (kavuşmak istemez)? Öyleyse hepimiz ölümü sevmeyiz, dedim.
- “Hayır, öyle değil. Mü’mine Allah’ın rahmeti, rızâsı ve cenneti müjdelendiği zaman Allah Teâlâ’ya kavuşmak ister; işte o zaman Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kâfire Allah’ın azâbı, gazabı haber verildiği zaman Allah’a kavuşmaktan hoşlanmaz; Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz” buyurdu.
Müslim, Zikir 14-17. Ayrıca bk. Buhârî, Rikak 41; Tirmizî, Cenâiz 67, Zühd 6; Nesâî, Cenâiz 10; İbni Mâce, Zühd 31

KAN DAVASI

1849. İbni Mes?ûd radıyallahu anh?den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: ?Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek hesap, kan dâvalarıdır.? Buhârî, Diyât 1, Rikak 48; Müslim, Kasâme 28. Ayrıca bk. Tirmizî, Diyât 8; Nesâî, Tahrîmü?d-dem 2; İbni Mâce, Diyât 1

ÇARŞI VE PAZAR HAKKINDA

1845. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı-pazarıdır.”
Müslim, Mesâcid 288,
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Allah Teâlâ cami ve mescidlerde ibadet için bulunan kullarının hayrını ve iyiliğini diler.
2. Çarşı-pazarda dünyalık uğrunda insanları aldatan ve yalan söyleyen kimselerin hayır ve iyiliğini dilemez.
3. Meslekleri icabı çarşı-pazarda bulunan kimseler Allah’ı ve âhireti unutmamalı, kendisi çarşıda bulunsa bile kalbi mescide yani Allah’a bağlı olmalıdır.
4. Bir kimse insanları aldatmasa bile, başkalarının ahlâk dışı davranışlarda bulunduğu çarşı-pazarda gereğinden fazla kalmamalıdır.
5. İslâmiyet helâl kazancı ve ticareti teşvik eder; çarşı-pazarda boşu boşuna vakit geçirmeye karşıdır.

musluman uyanık olmalı

1838. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Mü’min bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz.”
Buhârî, Edeb 83; Müslim Zühd 63. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 29; İbni Mâce, Fiten 13
Hadisten Öğrendiklerimiz 1. Müslüman, her konuda dikkatli ve uyanık olacaktır. Kendisini aldatmak isteyenlerin oyununa gelmeyecektir.
2. Bir defa yanılmış, aldatılmış, oyuna getirilmiş olsa bile, ikinci defa aynı oyuna gelmeyecektir.

22 Haziran 2006

MUMUN KARDEŞİNİ YÜZÜNE KARŞI ÖVME

Ebû Mûsâ el-Eş'arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamın bir kişiyi övdüğünü ve övmede çok ileri gittiğini işitti. Bunun üzerine:
"Adamı mahvettiniz (veya adamın bel kemiğini kırdınız)" buyurdu.
Buhârî, Şehâdât 17, Edeb 54; Müslim, Zühd 67

GÜZEL KOKU İKRAM EDİLMESİ

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Güzel bir koku ikram edilen kimse onu reddetmesin; çünkü onun taşınması kolay, kokusu güzeldir."
Müslim, Elfâz 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 6
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Peygamber Efendimiz, meşrû olan her çeşit hediyeyi kabul etmiştir.
2. Resûl-i Ekrem Efendimiz güzel koku ikramını reddetmemiştir.
3. Güzel koku ikramı bir hediye olup reddedilmesi mekruhtur.

DİN KARDEŞİNE ŞAKA BİLE OLSA SİLAH DOĞRULTMAK

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz silâhını (ortaya çıkarıp) din kardeşine işaret etmesin. Çünkü o bilmez, belki şeytan silâhı elinden çıkarır da, bu yüzden cehennemin bir çukuruna yuvarlanır."
Buhârî, Fiten 7; Müslim, Birr 126
Müslim'in bir rivayeti şöyledir:
Ebû Hüreyre dedi ki:
Ebü'l-Kâsım sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir kimse kardeşine bir demirle işaret ederse, elinden onu bırakıncaya kadar melekler ona lânet eder. Ana baba bir kardeşine olsa bile."
Müslim, Birr 125. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 4
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. İslâm, insanları her türlü korku ve endişeden, tehdit ve tecavüzden korumayı hedefler.
2. Gerek ciddî gerek şaka ile olsun, bir müslümanın din kardeşine silâh çevirmesi yasaklanmıştır.
3. Toplum içinde gelişigüzel silâh taşımak doğru değildir.

ALLAH U TEALANIN HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İÇİN

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah Teâlâ sizin için üç şeyden hoşnut olur, üç şeyden de hoşlanmaz. Sizin sadece kendisine ibadet etmenizden, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanızdan ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp tefrikaya düşmemenizden hoşlanır. Dedi kodu yapmanızdan, çok sual sormanızdan ve malı telef etmenizden de hoşlanmaz."
Müslim, Akdiye 10. Ayrıca bk. Mâlik, Muvatta', Kelâm 20; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 327, 360, 367

DÜNÜR ÜZERİNE DÜNÜR GÖNDERMEK

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle der:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, şehirlinin köylünün malına simsarlık etmesini yasakladı. “Müşteri kızıştırmayınız. Bir kimse kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Din kardeşinin dünürlüğü üzerine dünür göndermesin. Bir kadın, din kardeşi bir kadının çanağındaki nimeti kendi kabına doldurmak için onun boşanmasını istemesin”.
Müslim'in bir rivayeti şöyledir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarcıların yolda karşılanmasını, şehirlinin köylünün malını satmasını, bir kadının, evleneceği erkeğe din kardeşi bir kadını boşamayı şart koşmasını, bir kimsenin din kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlıkta bulunmasını, müşteri kızıştırmayı ve satılık hayvanın sütünü sağmayıp memesinde biriktirmeyi yasakladı.
Buhârî, Büyû‘ 64, 70; Müslim, Nikâh 51, Büyû‘ 11, 12. Ayrıca bk. Nesâî, Büyû‘ 16
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Müşteri kızıştırmak ve bir mala rağbeti artırmak için hile yoluna baş vurmak câiz değildir.
2. Satış üzerine satış yapmak ve araya girerek bitmiş pazarlığı bozmak dinimizde yasaklanmıştır.
3. Dünür üzerine dünür göndermek haramdır.
4. Bir kadının, kendisiyle evlenmek isteyen bir erkeğe, nikâhında olan hanımını boşamayı şart koşması câiz değildir.

MEZAR ÜZERİNE OTURMA HAKKINDA

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden birinizin bir kor üzerine oturup elbisesini ateşin yakması ve ateşin vücuduna işlemesi, bir kabrin üzerine oturmasından daha hayırlıdır."
Müslim, Cenâiz 96. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 73; Nesâî, Cenâiz 105; İbni Mâce, Cenâiz 45
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kabirler üzerine oturmak ve onları çiğnemek câiz değildir.
2. Kabirlere gösterilen ihtimam ve hürmet gerçekte insana gösterilmiş sayılır.
3. Kabristanları harabe haline çevirmemek ve temiz tutmak gerekir.

KABİRE KARŞI NAMAZ KILMAK

Ebû Mersed Kennâz İbni Husayn radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kabirlere doğru namaz kılmayınız ve kabirler üzerine oturmayınız."
Müslim, Cenâiz 97, 98. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 73; Tirmizî, Cenâiz 57; Nesâî, Kıble 11
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Herhangi bir kimsenin kabrini kıble edinerek ona karşı namaz kılmak haramdır.
2. Kabirleri kıble edinmeden onlara karşı namaz kılmak mekruhtur.
3. Kabirlerin üzerine oturulması, çiğnenmesi veya üzerinde uyunması tenzihen mekruhtur.

SIKIŞIK HALDE NAMAZ KILMAK

Âişe radıyallahu anhâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem' in şöyle buyurduğunu işittim, dedi:
"Yemek hazırken, büyük ve küçük abdest kişiyi zorlarken kılınan namazın kıymeti yoktur."
Müslim, Mesâcid 67. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 43
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Namaz, huzur ve huşû içinde edâ edilmesi gereken bir ibadettir. Bunu önleyen haller içinde namaz kılmak mekruhtur.
2. Yemek sofrası hazırken namaz kılınması mekruh olup, önce yemek yenilmelidir. Ancak yemek yenildiğinde namaz vakti çıkacaksa, namazı önce kılmak gerekir.
3. Büyük ve küçük abdesti kendisini sıkıştıran kişinin bu halde namaz kılması da mekruh olup, önce bu ihtiyacını giderip, sonra abdest alarak namaz kılması gerekir.

CEATLE NAMAZ KILMA ADABI

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz, imamdan önce başını (rükû veya secdeden) kaldırdığı zaman, başını Allah Teâlâ'nın merkep başına veya suretini merkep suretine çevirmesinden korkmuyor mu?"
Buhârî, Ezân 53; Müslim, Salât 114-116. Ayrıca bk. Tirmizî, Cum'a 56; Ebû Dâvûd, Salât 75; Nesâî, İmâmet 38; İbni Mâce, İkâme 41
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Cemaatle namaz kılan kimse, namazda bütün fiillerini imama uyarak yapmalı ve imamdan önce hareket etmemelidir.
2. Namazın rükû, secde ve kıyam gibi herhangi bir rüknünde imamdan önce hareket etmek haramdır.

EVLİ KADININ NAFİLE ORUÇ TUTMASI

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kocası yanında iken onun iznini almadan bir kadının nafile oruç tutması helâl olmaz. Kadın, kocasının izni olmadıkça, evine hiç kimsenin girmesine izin veremez."
Buhârî, Nikâh 86; Müslim, Zekât 84. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 73; Tirmizî, Savm 64; İbni Mâce, Sıyâm 53
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kocanın kadın üzerindeki hakkı nafile oruçtan önce gelir.
2. Kocası yanında olan bir kadının onun iznini almadan nafile oruç tutması haramdır.
3. Farz olan ramazan orucunu tutmak için kadının kocasından izin alması gerekmez.
4. Kadının kocasının izni olmaksızın yabancı bir erkeği veya kadını evine misafir olarak kabul etmesi câiz değildir.

YATSI NAMAZINDAN SONRA MALAYANİ KONUŞMA

İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hayatının sonlarında cemaate yatsı namazını kıldırıp selâm verdikten sonra şöyle buyurdu:
"Bu geceyi görüyorsunuz ya! İşte bu geceden itibaren yüz sene sonra bugün yeryüzünde olanlardan hiç kimse hayatta kalmayacaktır."
Buhârî, İlim 41, Mevâkît 20, 40; Müslim, Fezâilü's-sahâbe 217
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Yatsı namazından sonra faydalı konuşmalar, hayırlı toplantılar ve sohbetler yapılması câizdir.
2. En son vefat eden sahâbî, Ebü't-Tufeyl Âmir İbni Vâsile olup hicrî 100-110 yılları arasında vefat etmiştir.

YATSI NAMAZINDAN SONRA MALAYANİ KONUŞMAK

Ebû Berze radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, yatsı namazından önce uyumayı, yatsı namazından sonra da konuşmayı hoş karşılamazdı.
Buhârî, Mevâkît 23; Müslim, Mesâcid 236 . Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 11; Nesâî, Mevâkît 20; İbni Mâce, Salât 12
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Uyanamama tehlikesi var veya kendisini uyandıracak bir kimse yoksa, yatsı namazını kılmadan uyumak mekruhtur.
2. Yatsı namazından sonra faydasız sözler ve meşrû olmayan eğlencelerle vakit geçirmek mekruhtur.
3. Yatsı namazından sonra faydalı sohbetler yapılması, misafir ağırlanması, çoluk çocuk ile hasbihal edilmesinde bir sakınca yoktur.
4. Gece namazına veya sabah namazına kalkamayacak, bir sonraki gün işine engel olacak kadar uykusuz kalmak doğru değildir.
5. Müslümanlar zamanlarını namaz vakitlerine göre ayarlamalı, her namazı vaktinde kılmaya özen göstermeli ve her işi zamanında yapmaya gayret etmelidir.

DUA ADABI

Huzeyfe İbni Yemân radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Siz, Allah dilerse ve filanca dilerse demeyiniz. Fakat, Allah dilerse sonra filanca dilerse deyiniz."
Ebû Dâvûd, Edeb 84
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Bir istek, dilek ve temennide Allah Teâlâ ile O'nun yaratıklarını birlikte ve müşterek anmak câiz değildir.
2. Bir şey kulun dilemesiyle değil; Cenâb-ı Hakk'ın dilemesiyle olur.
3. Dinimizde her şeyin olduğu gibi, konuşmanın ve söz söylemenin de bir edebi vardır. İnsan söz söylerken ve konuşurken çok dikkatli olmalı ve yanlış yapmamaya özen göstermelidir.

DUA ADABI

Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz dua ettiği zaman kesin bir ifade ile dilekte bulunsun. Allahım! Dilersen bana ver, demesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir güç yoktur."
Buhârî, Daavât 21; Müslim, Zikr 7
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Allah Teâlâ'ya dua eden ve dilekte bulunan kimse, kesinlik ifade eden cümlelerle talepde bulunmalıdır.
2. Allah Teâlâ'ya dua ve niyazda bulunan, Allah'ın duasına icabet edeceğine ve kendisine merhametiyle muamele yapacağına kesin olarak inanmalıdır.

KANUŞMA ADABI

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İçinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimseler güzel ahlâk sahibi olanlarınızdır. Güzel konuşuyor dedirtmek için uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire lafedenler ve bilgiçlik etmek için lugat paralayanlar ise en sevmediğim ve kıyamet günü bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir."
Tirmizî, Birr 71
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Müslüman kimse konuşmasıyla da seçkinliğini göstermeli ve Allah'ın rızasına uygun hareket etmelidir.
2. Güzel ahlâk ve iyi huylu olmak kıyamet gününde Resûl-i Ekrem'in sevgisine lâyık olmanın ve ona yakın bulunmanın vesilesi olduğu gibi, kötü ahlâk ve çirkin huylu olmak da ondan ve onun sevgisinden uzak kalmaya sebep olur.

KONUŞMA ADABI

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki Allah Teâlâ, sığırın otu yerken ağzında evirip çevirdiği gibi, sözü ağzında evirip çevirerek lugat paralayan erkeklere buğz eder. "
Ebû Dâvûd, Edeb 94; Tirmizî, Edeb 72

KARDEŞLİK BAĞLARI

İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah'a sığınan kimseyi koruyup himaye ediniz. Allah için isteyene veriniz. Sizi dâvet edenin dâvetine uyunuz. Size iyilik yapana siz de iyilik yapınız. Şayet verecek bir şey bulamazsanız karşılık vermek istediğinizi göstermek üzere kendisine dua ediniz."
Ebû Dâvûd, Zekât 38; Nesâî, Zekât 72
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah'ın adını anarak ve rızâsını dileyerek bir şey isteyene yardımcı olmak gerekir.
2. Meşrû dâvetlere icabet etmek gerekir.
3. İyiliğe iyilikle, hatta daha fazlasıyla mukabele etmek dinimizin önemli prensiplerinden biridir. Kötülüğe ise kötülükle karşılık verilmez.
4. İyilik yapana iyilikle karşılık verme imkânı yoksa, ona dua etmek de bir karşılıktır. Çünkü dua insanın en çok muhtaç olduğu şeylerden biridir.

YEMİN (alış verişte yemin)

Ebû Katâde radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Alış verişte çok yemin etmekten sakınınız. Yemin mala sürüm kazandırır; fakat sonra mahveder."
Müslim, Müsâkât 132. Ayrıca bk. Nesâî, Büyû‘ 5; İbni Mâce, Ticârât 30

Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Alış veriş başta olmak üzere, insanlarla muamelelerimizde doğru bile olsa yemin etmemeliyiz.
2. Yalan yere yapılan yeminler, insanları kandırıp aldatmaya ve yanıltmaya yönelik olduğu için haram kılınmıştır.
3. Alış verişte yemin malın sürümünü artırsa bile bereketini azaltır; kişiye ne bu dünyada hayır sağlar, ne de âhirette sevap kazandırır.

YEMİN

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden birinizin ailesi hakkındaki yeminini ısrarla sürdürmesi, onu Allah katında, Allah'ın farz kıldığı kefâreti vermesinden daha günahkâr kılar."
Buhârî, Eymân 1; Müslim, Eymân 26. Ayrıca bk. İbni Mâce, Keffârât 11
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Aksini yapmak daha faydalı iken, benim yeminim var diyerek başkalarına zarar veren bir konuda ısrar etmek daha büyük günahtır.
2. Allah adına yapılan yeminler, başka insanların zararına ve haklarının zayi olmasına dayanak kılınamaz.

YEMİN HAKKINDA

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Her kim bir hususta yemin eder de ondan başkasını daha hayırlı görürse, yemininden dolayı kefâret versin ve hayırlı olanı yapsın."
Müslim, Eymân 11-13. Ayrıca değişik sahâbî ravilerden rivayeti için 1719 no'lu hadisin kaynaklarına bk.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Bir hususta yemin eden kimse, yemin ettiğinden daha hayırlısını görürse yeminini bozup daha hayırlı olanı yapar.
2. Yeminini bozanın kefâret ödemesi gerekir. Hanefî mezhebine göre kefâretin yemini bozduktan sonra ödenmesi icap eder.

YEME İÇME ADABI

Ümmü Seleme radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Gümüş kaptan bir şey içen kimse karnına cehennem ateşi doldurmuş olur.
Buhârî, Eşribe 28; Müslim, Libâs 1. Ayrıca bk. İbni Mâce, Eşribe 17
Müslim'in bir rivayetinde: "Gümüş ve altın kaplardan yiyen ve içen kimse" şeklindedir.
Müslim, Libâs 1
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Altın ve gümüşten eşyalar ve kaplar edinmek, bunların içinden yiyip içmek dinimizde yasaklanmıştır.
2. Katıksız, saf ipekten mâmül elbiseler giymek, ümmetin erkeklerine haram kılınmıştır.
3. İslâm ümmeti her konuda kâfirlere benzemekten ve onlara özenmekten uzak durmalıdır.

28 Nisan 2006

MESCİD ADABI

1701. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Mescidde mal alıp satan kimseyi gördüğünüz zaman, ‘Allah kazandırmasın’ deyiniz. Mescidde yitik soruşturanı gördüğünüzde de ‘Allah sana onu buldurmasın’ deyiniz."
Tirmizî, Büyû' 75. Ayrıca bk. Muvatta', Sefer 92
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Cami ve mescidleri kuruluş amaçlarının dışında kullanmak doğru değildir.
2. Cami ve mescidlerde yüksek sesle yitik soruşturmak, alış-veriş yapmak ve şiir okumak câiz değildir. Bazı âlimlere göre cami içinde dilenciye sadaka vermek bile caiz değildir.
3. Mescidlerin mâbed kutsiyeti ve sukûneti her zaman korunmalıdır.Bu Hadis-i Şerif Riyazü's Salihin adlı eserinden alınmıştır.

MESCİD ADABI

1700. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işitmiştir:
"Kim, mescidde yitiğini soruşturan bir kimseyi duyarsa, ‘Allah onu sana buldurmasın’ desin. Zira mescidler yitik araştırmak için yapılmamıştır."
Müslim, Mesâcid 79. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 21; İbni Mâce, Mesâcid 11

MESCİD ADABI

1699. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bu mescidler, abdest bozmak ve sair tiksinti verecek şeyler için yapılmış yerler değildir. Buralar ancak Allah Teâlâyı zikretmek, (namaz kılmak) ve Kur‘ân okumak içindir."
Râvî, "Yahut da Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu gibi" demiştir.
Müslim, Tahâret 100. Ayrıca bk. İbni Mâce, Tahâret 78

Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Mescidler hiç bir şekilde kirletilmemelidir. Kirletilmiş ise derhal temizlenmelidir.
2. Peygamber Efendimiz mescidin temizliği ile bizzat meşgul olmuştur.
3. Kötü bir iş görüldüğü zaman derhal emir bi'l-ma‘rûf ve nehiy ani'l-münker görevi yerine getirilmelidir. Nitekim ashâb-ı kirâm, Efendimiz'in yanında bedevîye müdahale etmişler, Efendimiz'in müdahalesini beklememişlerdir.
4. Câhillere anlayış göstermek, onları kırmadan eğitmek lâzımdır.

17 Nisan 2006

CENAZENİN ARDINDAN YÜKSES İLE AĞLAMAK

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsanlar arasında iki âdet vardır ki bunlar küfür dönemi âdetidir: Nesebe sövmek, ölüye yüksek sesle ağlamak."
Müslim, İmân 121; Cenâiz 29. Ayrıca bk. Buhârî, Menâkıbü'l-ensâr 27; Tirmizî, Cenâiz 33

15 Nisan 2006

CENAZE'NİN ARKASINDAN YAPILAN AĞIT

İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ölenin arkasından yüzünü gözünü tırmalayan, yakasını paçasını yırtan, Câhiliye insanı gibi bağıra - çağıra ağıt yakıp kendisine beddua eden, bizden, bizim yolumuzu izleyenlerden değildir."
Buhârî, Cenâiz 36, 38, 39, Menâkıb 8; Müslim, İmân 165. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 22, 25; Nesâî, Cenâiz 17; İbni Mâce, Cenâiz 52

14 Nisan 2006

cenazenin arkasından yapılan feryat

Ömer İbni'l-Hattâb radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Arkasından koparılan feryat (ve yakılan ağıt) sebebiyle ölüye kabrinde azâb olunur."
Bir rivâyette (Tirmizî, Cenâiz 23) "ölüye ağlandığı sürece" denilmektedir.

13 Nisan 2006

CANI VE MALI KORUMAK İÇİN TAVSİYELER

Câbir radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kapların ağzını örtün. Tulumları bağlayın. Kapıları kapatın ve lambaları söndürün! Çünkü şeytan bağı çözemez, kapıyı açamaz ve kapağı kaldıramaz. Eğer herhangi biriniz, kabının üzerine bir çalı-çırpı parçası koymaktan ve besmele çekmekten başka bir çare bulamazsa, bunları yapsın. (Lambaları da söndürsün) Çünkü fâre, içeridekilerin üzerine evi yakabilir."
Müslim, Eşribe 96, 99. Ayrıca bk. İbni Mâce, Eşribe 16
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Evlerde özellikle gece vakti ateşe karşı tedbirli olmak lâzımdır. Uyumak istendiği zaman evde yanar halde ateş bırakmamaya dikkat ve özen göstermelidir.
Can ve mal kaybına meydan vermemek veya istenmeyen bir durumla karşılaşmamak için yemek ve su kaplarının üstünü ve muslukları kapatmak, kapıları kilitleyip pencereleri örtmek, her türlü ateşi söndürmek gibi hadiste sayılan tedbirleri almayı ihmal etmemelidir.
Bütün bunları besmele çekerek yapmak müstehaptır.